Kategoriler
Birkaç Kelam

Birkaç Kelam #1 : Serbest Piyasa Ekonomisi

Halk tarafından akıl bulanıklığının en çok yaşandığı, tabuları yıkmanın en zor olduğu konulardan biri serbest piyasa ekonomisidir. Bu kavram maalesef ki halkımız tarafından çok yanlış bilinip sıkıntılı bir şekilde analiz edilmiştir.

Serbest piyasa hakkında en önemli yanılgılardan birisi gücü elinde bulunduranların istediği ölçütte fiyatlandırmalarla halkı ezip bu şekilde zenginleşmesine olanak sağladığı inancıdır. Bu çok büyük bir yanlıştır. Tam tersine serbest piyasanın asıl amacı piyasaya girişin serbest bırakılıp bir rekabet sisteminin oluşturulmasına olanak sağlamaktır. Bu sayede halk tekelcilikten kurtarılıp oluşan rekabet sistemi içerisinde daha iyi ve daha kaliteli hizmet alabilecektir.

Serbest piyasaya verilebilecek en güzel örneklerden birsi UBER’dir. Sarı taksilerin kalitesizliğinden, terörizminden ve tekelciliğinden bıkan halk için ucuz ve daha kaliteli bir alternatif oluşturmuştu.

En Büyük Düşman: Tekelcilik

Serbest piyasanın ve halkın en büyük düşmanı tekelciliktir. Çünkü tekelciliğin olduğu yerde kalitesizlik ve yüksek fiyatlandırma vardır. Tekelleşme sonucunda rekabet biter, güncel trend yakalanamaz. Bu sebeple yapılan hizmetlerde verim düşüklüğü ve kalitesizlik başlar. Yüksek fiyatlandırmalar, düşük indirimler yapılır ve halk buna mahkum edilir. Örneğin semtinizde tek bir berberin var olduğunu düşünelim. Pazartesi günü tıraş için sözleştiğiniz berberin o gün dükkanı açıp açmayacağından bile emin olamazsınız. Açmasa bile buna karışamazsınız çünkü salı günü tekrardan oraya gitmek zorundasınız. Ama semtinize ikinci bir berber dükkanının açılması eski berberinizi tedirgin eder, rekabet ortamı oluşturur ve alınan hizmetin kalitesini arttırır.

Serbest Piyasa Değil Hukuksuzluk

Halkımızın serbest piyasa konusunda bu kadar yanılgıya kapılmasının en büyük sebebi Türkiye çapında dünya görüşüdür. Çünkü Türkiye sözde bir hukuk devletidir. Yasama, yürütme ve yargı işlevini gerçekleştirememektedir. Hukukun olmadığı işlemediği yerde tekelleşme, adam kayırma, usulsüzlük oluşur. Bu adaletsizlikler vahşi kapitalizmi de beraberinde getirir ve bunun sonucunda halkın soyulması işten bile değildir. Ancak hukukun olduğu, adil rekabet ortamının oluşturulduğu yerlerde halkın soyulması mümkün değildir. Çünkü yargı bunun önüne geçer. Hukukun olmadığı, mülkiyet haklarının korunmadığı bir piyasa düşünülemez. Bu sebeple serbest piyasa ekonomisiyle alakalı halkın kafasındaki soruların cevapları aslında hukuk devletinden geçmektedir. Eğer siz yargıyı ve hukuku işletebilirseniz piyasayı da terbiye edebilirsiniz.